28 May 2009

27 May 2009

bir de bencil, paylaşım yoksunu, karşısındakinin durumundan sıfır haberdar yani habersiz insan senin insan olma halini zorlar durur. yuh!! fena giricem o olucak. bu yazıyı anlayanada yüz.
bazıları insanda eksiklik duygusu yaratır.
karşındaki istifini bozmadan herşeyi ben bilirim edasında anlatırken ben her zamanki gibi aynı da ben gibi ifade yollarını kullanırken, benim ben olmamdan dolayı sanki bir olmamışlık hali gelir üstüme. Bu yazıyı anlayana on.

16 May 2009

paz-art

şimdiye kadar gidemediğim paz-art a yarın gitme günüdür
termosa soğuk kahve koyup sekerek seklemektir.
çünkü bir de yaz gelmiştir.
(araya girmek istiyorum 3 senedir yaz aylarından pek hoşnut değilim, ne zaman ki mezun olmuşum, öğrenciliğim bitmiş ben yazdan nefret etmişim, deniz kenarında geçirilen süre 1 yada bilemedin 2 haftaya düşmüş. Daha önce öylemiydi ya, küçüklüğüm de yaz deniz demekti, yazlıklarda yada misafirhanelerde geçirilen tatilller demekti, öğrencilikte izmir'e eve gitmek, oradan foça'ya yazlığa gitmek, oradan gümüldür'e dayıların yazlığına yada teyzemlerin çeşme'de kiraladığı yazlık eve gitmek demekti. şimdi yok öle bişi. bekle beni akşamüstü sıcaktan bunalınca 2 arkadaşı arayıp çay içmek için klasik firuzağa oturmaları) (ki bunada parantez açmak zorunluluğu hissettim, oradaki sohbetlerimizide çok severim bu arada)

13 May 2009

Becoming İstanbul


Garanti Galeri (GG) ve Alman Mimarlık Müzesi'nin (DAM) ortaklaşa düzenlediği "Becoming İstanbul" sergisi 6 Eylül 2008'de Frankfurt DAM'da açılmış, 9 Kasım'a kadar devam etmişti. Sergiye çok sayıda fotoğrafçı, sanatçı, mimar, yazar, çizer ve akademisyen katılmıştı. Ayrıca gazete ve dergi arşivlerinden de yararlanılmış, bir seçki oluşturulmuş ve interaktif bir veri tabanıyla izleyicilere sunulmuştu. Bende 4 grup fotoğraf serisi ile katılmıştım. Açılış öncesi GG'de sergiye iş veren sanatçılara ön bir gösterim yapılmıştı sunma kısmı biraz problemliydi, çok eser vardı, o yüzden çok karışık görünüyordu herşey, böyle yazmak tabi çok kolay, ama sergi öncesi hazırlığında Pelin'e çalışmalarımı götürdüğümde, hiç birisininin başını kaşıyacak vakti yoktu, çok yorgundu yorgunlardı, o kadar insan ve çalışmayı bir araya getirmek elbette ki kolay değil, bir de konun İstanbul ise, ve farklı noktalardan değinmek istiyorsan, epey zor, ama onlar çok güzel kotarmışlardı. (Frankfurt'taki açılışa Londra'dan yeni döndüğüm için gidememiştim ama gitmeyi çok istemiştim çok) Becoming İstanbul Alman Mimarlık Müzesinden sonra, bir kaç ülkeye daha gitti, ama ben nereler olduğunu pek de hatırlamıyorum *( Pelin'in beni düzeltmesiyle Bahreyn ve Berlin'den önce bir yerde sergilenmemiş) . Şimdilerde ise 6 Mayıs'ta Bahreyn'de Al Riwaq http://www.alriwaqgallery.org galeride açıldı ve 16 Mayıs'ta Berlin DAZ'da http://www.daz.de/sixcms_4/sixcms/detail.php?area_id=2800&id=176090&template_id=10153 (Deutsches Architektur Zentrum) açılıcak. ve bir aksilik olmazsa 2010 yılında İstanbul'da görebilicez.

Bir de bu serginin önemli bir devamı niteliğinde Pelin Derviş, Bülent Tanju, Uğur Tanyeli tarafından ve proje koordinatörlüğünü Meriç Öner'in yaptığı “Becoming İstanbul Ansiklopedisi”ni yayınladılar. Çok sayıda yazarın ( antropolog,gazeteci,akademisyen, mimar,sosyolog, şehir planlamacısı, mimar, tarihçi, edebiyat ve sinema eleştirmeni ) katılımıyla hazırlanan ansiklopedik kitap, son 150 yıllık gibi bir süreçte İstanbul'da yaşanan kentsel dönüşümü, değişik noktalara değinirek okumamamızı sağlıyor.

Ayrıca takip edebilmek içinde Link : http://www.becomingistanbul.org/


( ingilizce, Almanca ve Türkçe olarak satılmaktadır. )


* sonradan eklenmiştir

7 May 2009

makul

makul sayıda kalabalık nasıl bir soru işareti ise makul zamanlar da bir soru işaretidir benim için
hatta makul olanla makul olmayan arasında ki ayırımı da bilememekteyim
hakeza asgari müşterekte anlaşalım da en makul noktada buluşalım der
hadi canım!!
makuliyete doğru

6 May 2009

upps


dün hıdırelleze gittim evet, ama bir tek erken gitme kısmına uydum
yani makinemi aldım, üzerine 50 mm.yi takıp rahat rahat çekim yaptım, bir de hıdırellezi ahırkapı'dan sahildeki park alanına çekmişler bu yüzden alan çok genişlemişti tam bir panayıra dönüşmüştü yani, ezilmeden geçti.
neyse,
birbirini sürekli arayan fakat heryerde çalan müzikten kimseyi duyamayan, şans eseri karşılaşılan veya duyduğun anda koordinat belirleyen ve buluşan bizler sürekli sohbet ettik.

çitlediğimiz çekirdeklerimizin kabukları acaba hala oradamı?
sevgili bay u. ve sevgili bayan c.

4 May 2009

Ahırkapı hop hop

yarın hıdırrelez yahu nasıl yazılıyordu bu, google --> hıdırellez--> google'da ara evet "hıdırellez" arama yaparkenki yazdığım gibiymiş yani ilk yazdığım gibi değil neyse,
bu sene ahırkapı'ya erken gitmeyi, göbek attığımda salınacak bir etek giymeyi, hızımı kestikten sonra hemen trene atlayıp gitmeyi ve yanıma makinemi almamayı düşünüyorum. Çünkü aldığım zaman kalabalığın içinde göbek atamıyorum, makinemin göbeği benim göbeğimden kıymetli hale geliyor.

başlık,durum,sıkıcı,

bugün sağlam başlıklar atmak istedim,
sonra okuduklarımın, buraya yazacaklarımdan daha sıkıcı olduğunu görünce vazgeçtim,
o yüzden 3 mayıs radikal 2 tavsiye edilir, yine senin benim vicdanıma duygusal bombardımanlar yaptıracak olaylar silsilesi içinde yaşamaya devam edilir.
olduğu kadar yani!!

sıkıcı

bir türlü geri dönmeyen müşteri çok sıkıcıdır
olmamalıdır
aramalıdır
çalışılmalıdır
para kazanılmalıdır

1 May 2009

1 mayıs stencili (şekeri)



facebookta Bomba-Fonda sayfasında gördüğüm
Orhan Kolukısa tarafından yapılmış 2 çalışma
çoksevdimçok

Mayıs 1

Evimizin önü 1 mayıs
mayıs 1